Bisikletli Doğanay Güzelgün’ü öldüren sürücü: İki bardak viski içtim, hiç ehliyet almadım
18 Temmuz Salı günü saat 05.30 sıralarında Bostancı kıyı yolunda meydana gelen kazada, polis denetiminden kaçtığı sav edilen Temel Ünlü’nün kullandığı arabanın çarpması sonucu bisiklet süren 51 yaşındaki Doğanay Güzelgün hayatını kaybetti.
Güzelgün’ün vefatına neden olan 24 yaşındaki Temel Ünlü, kazanın üzerinden geçen 71 günün akabinde Anadolu Adliyesi’ne giderek teslim oldu. 17 cürüm kaydı olduğu öğrenilen Ünlü, savcılık tabirinin akabinde sevk edildi Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘taksirle vefata neden olma’ hatasından tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne gönderildi.
Temel Ünlü’nün savcılık sözünde şunları söylediği öğrenildi:
– Ben öncelikle olayla ilgili pişmanım, kendi isteğimle müdafim ile birlikte geldim. 17 Temmuz günü saat 15.00-16.00 sıralarında kız arkadaşım Ceren K. İle buluştum. Birebir gün geceleyin 12.00 üzere Maltepe Gülsuyu adresinde Mehmet isimli arkadaşımla konuta gittik. Ben bu meskende bir iki bardak viski içtim. Ben olaydan evvel uyuşturucu ve uyarıcı unsur kullanmadım. Kız arkadaşım da benimle birlikte alkol almıştı. 18 Temmuz günü sabah saat 04.00 sıralarında kız arkadaşım Ceren ile birlikte çorba içmek için kız arkadaşımın ısrarı üzerine araca bindik. Aracı daha evvel Deniz isimli arkadaşım konutun önüne getirmişti.
“BENİM EHLİYETİM YOK, HİÇ EHLİYET ALMADIM”
– Ben ve kız arkadaşım saat 04.30 üzere Caddebostan civarına geldik. Çorbacı bakacaktık. O sırada Bağdat Caddesi üzerinde yolun sağında polisler uygulama yapıyordu. Bana dur işareti yaptılar. Durdum, sağa çektim. Lakin bu sırada müsait boşluğu buldum. Benim ehliyetim yok. Hiç ehliyet almadım. Sağa çektim bekliyordum. Polis memuru öteki bir araca bakıyordu. Ehliyetim olmadığı için uzaklaştım.
Temel Ünlü
– Maltepe tarafına gitmek için kıyı yoluna indim. Maltepe tarafına giderken yolun sağında yeniden polis arabası vardı. Ben en soldaki şeritten yoluma devam ettim. Polis bana durmam için her hangi bir ikazda bulunmadı. Ben olağan suratımla gidiyordum. Benim ardımdan da rastgele bir polis takibi olmadı. Ben bu sırada 100-110 süratle orta şeritten gidiyordum. Bostancı’ya şimdi gelmemiştim.
“BENİ KOVALADILAR”
– Yolun ortasında şeridi kapatmış 50-60 bisikletlinin gerisine park ettim. Arabayı sol şeride attım. Biraz gittim. Yol çatallaşıyordu. Virajı almak için girdiğimde bisikletli bir kişiyi apansız yolun ortasında gördüm. Aracı sağa yanlışsız kırıp kurtarmaya çalıştım. Ben orta şeritteydim. O da çapraz bisikletle gidiyordu. Frene bastım lakin araç kaydı, bisikletliye çarptım. Bir sonraki bisikletliye çarpmamak için aracı kırdım, kurtardım. Her tarafta bisikletliler vardı. Sabah 05.30 sıralarıydı, ışıklarda yetersizdi. Bisikletliler benim üzerime geldiler. Ben aracı yola bıraktım. Olay yerinden kaçtım. Zira çok sayıda bisikletli vardı. Beni kovaladılar.
“POLİSLERDEN DE KORKUYORDUM”
– Ben olay sırasında alkol tesirinde değildim. Zira alkolü gece 12.00’de içmiştim. Aracın içerisinde vites kutusu yanında bulunan husus bir içimlik esrardır. Bu esrar arabayı bana getiren arkadaşım Deniz S.’ye ilişkin olabilir. Ben esrar kullanıyordum lakin olay günü esrar kullanmamıştım. Olaydan sonra arkadaşım Mehmet Can Ç.’nin konutuna gittim. Ben olaydan ötürü pişmanım. Bu türlü olsun istemezdim. Ben karşı tarafın maddi ve manevi ziyanını karşılamaya hazırım. Ben olaydan sonra 2,5 ay kadar saklandım. Cezaevine girmek istemiyordum. Polislerden de korkuyordum. Bu nedenle teslim olmadım. (DHA)
