Uğur Mumcu Parkı’nda İsrail İle Ticarete Karşı Basın Açıklaması Yapıldı
Programda Hamza Akdeniz açılış ve selamlama konuşması yaptı, ardından Kemal Songür gündemi değerlendiren bir konuşma yaptı ve basın açıklaması okundu.
ÖZGÜN-DER öncülüğünde İzmir’in Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasında, Türkiye’nin İsrail ile olan ticaretine yönelik eleştiriler ve Gazze’deki soykırımın devamına karşı net talepler öne çıktı.
Soykırımın 159. Gününde İsrail İle Ticaret Eleştirildi
Bildiride, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımın 159. gününde Türkiye’nin İsrail ile ticaretini sürdürmesinin eleştirisi yapıldı. Gazze’deki dramatik durum vurgulanarak, Türkiye’nin bu süreçte İsrail ile olan ticaretini sürdürmesinin bir ihanet olduğu ifade edildi.
Üç Adımlı Eylem Planı Öne Çıktı
Bildiride öne çıkan üç adımlı eylem planı şu şekilde sıralandı:
1. *İnsani Yardımların Kesintisiz Ulaştırılması:* İlk adım olarak, Gazze’ye insani yardımların İsrail kontrolüne tabi olmadan ulaştırılması için her türlü yolun kullanılması talep edildi.
2. *Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar:* İkinci adım olarak, İsrail’e karşı geniş kapsamlı bir boykot, tecrit ve yaptırımların uygulanması istendi. Bu kapsamda Türkiye’nin İsrail’e olan ticaretin durdurulması vurgulandı.
3. *Üslerin Kapatılması:* Üçüncü adım olarak, İncirlik askeri üssü ve Kürecik radar üssü gibi üslerin kapatılması ve Batılı güçlerin kullanımından arındırılması talep edildi.
Şehirler Arası Kardeşlik Protokollerinin İptali ve İsrail İle Ticaretin Sonlandırılması Çağrısı
Açıklamada, şehirler arası kardeşlik protokollerinin iptali ve Türkiye’nin İsrail ile olan ticaretine son verilmesi çağrısına vurgu yapılarak, Türkiye’nin İsrail ile ticaret yapmasının Filistin’e ihanet olarak nitelendirildi.
Sloganlar ve Çağrılar
Bildiride atılan sloganlar arasında “İsraille Ticaret Filistin’e İhanet!” ve “Gazze’de Çocuklar Açlıktan Ölüyor!” dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’nin İsrail ile ticaret yapan şirketlere ve bu ilişkileri sürdürenlere karşı sert eleştirilerde bulunuldu.
Sonuç ve İlerleyen Süreç
Açıklama sonunda, bu taleplerin bir an önce yerine getirilmediği takdirde eylemlerin devam edeceği, soykırımın durana kadar mücadelelerinin devam edeceği belirtildi. Ayrıca, Ramazan ayının soykırıma karşı direnenler için bir kurtuluş, zalimlerle ilişkilerini sürdürenler için ise bu suça ortak olmaktan vazgeçme fırsatı olması temennisinde bulunuldu.
