Ege İzmir Kültür-Sanat Son Dakika Yazarlar

YAZARLIK MESLEĞİ 

YAZARLIK MESLEĞİ

Sözlük anlamı; bilim, sanat ve yazı. Edebiyat alanlarında eserler veren ve bu eylemle uğraşanlara yazar adı verilir. Peki yazar olmak için neler yapmalı; öncelikle nerede olursak olalım hiç durmadan yazmak gereklidir, günlük tutmak gereklidir ki eğer bir yere günlük yaptığımız işleri yazarsak yazı yazmayı geliştirmiş olacağız. İnsan hayatı asla toz pembe değildir her zaman her şeyi yaşamak mümkündür işte bizler yaşantımızda gerçekleşen bu olayları kaleme alırsak yine yazımızın üstüne gidip geliştiririz. Çevremizde bizlere; “aman yazar olup da ne yapacaksın?”, “Yazarlık boş iş” gibi olumsuz fikirlerini beyan edenler olacaktır yine onları kulak ardı etmek kalemimizin gelişimi adına bizler için gayet önemlidir. İyi bir yazar olup iyi bir eser vermek istiyorsak elimize geçen her şeyi okumak mecburiyetindeyiz, farklı fikirlerle yazılmış kitaplar yolumuza her zaman ışık tutmaya yetecektir. Bugün ülkemizde maalesef ki kitap okuma oranı, televizyon izleme oranını geçememiştir. Türkiye Dünya kitap okuma sıralamasında 180 ülke arasında 140. Ülke olarak yer almıştır (geçmiş yılın verisine göre). 2022 yılında bandrol verilen basılı kitap sayısı ise geçen yıl %14’lük bir düşüş göstermiş ki bunun da sebebi ülkemizde kitap basımlarının az olmasıdır.

Peki kitap okumak bizler için neden bu kadar önemlidir? Neden bu kadar üzerinde durup vurguluyoruz? Bir kere bizim süngü savaşımız bitti. Bizim bugün Atatürk’ten kalan tek mirasımız cehaletle savaş. Bizler eğer bunu başarmak istiyorsak ve bu tek dişi kalmış canavarı yenmek istiyorsak okumak zorundayız. Gelelim diğer yararlarına; bir keresinde biz çok stresli insanlarız, buluttan nem kapan insanlarız bunun azaltılması için okumak gibi bir zorunluluğumuz var, çevremizde illaki vardır kendini sevmeyen; insanları kolayca kırabilen, insanlarla nasıl konuşması gerektiğini bilmeyenler işte bunun en büyük sebebi de özgüven eksikliğidir. Bu tür insanlar genelde kalabalık ortamlarda konuşmak istemezler, insanlardan uzaklaşmak isterler ki ilişki kurdukları kişileri de kolayca kırabilirler işte bunun da önüne ancak ve ancak kitap okuyarak geçebiliriz. Kitap okumak uyku kalitesini arttırır ki uzun süre devam eden uykusuzluk sorunu kısa sürede hastalığa yol açacaktır. Yazarlığa adım atarken yazma kabiliyetimizi okuduklarımız geliştirir. Diğer insanlarla empati kurmamızı ve konular arası pratik düşünmemizi sağlar, özellikle günümüzde çoğu genç arkadaşımızda görülen odaklanma sorununu birebir çözen ilaç mutlak surette okumaktır.

Şimdi gelelim kitap basımının az olması ve SEKA’nın yazarlar için ne kadar önemli olduğuna; Ülkemizin kurucusu ve Ebedi Şefi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kitap okumayı çok seviyordu. Okuduğu kitap oranı kayıtlara göre 3.997’ydi. Mustafa Kemal Paşa kitap okurken kenarlarına küçük notlar alırdı. Dolmabahçe Sarayı’na geçtiğinde 1925 yılında Nuri Ulusu Bey kütüphaneden sorumlu olarak çalışmaya başladı. Atatürk Türk-İslam Tarihi, Osmanlı Devleti, Selçuklu Dönemiyle ilgili kitaplar okumuş dönemi iyice idrak etmiştir. Katıldığı birçok savaşta yanında kitap bulundurmayı ihmal etmemiştir. Kurtuluş Savaşı Döneminde Çalıkuşu başucu kitabı olarak bilinir. Reis-i Cumhur Atatürk 1933 yılında yürürlüğe giren Birinci Beş Yıllık Sanayi Planlamasında kartona ve kağıda yer verilmesini emretmiştir. 14 Ağustos 1934’te ise SEKA’nın temeli atılmıştır. Özellikle harf inkılabı döneminde 30.000 kadar kitap basıldığı tahmin edilmektedir. Atatürk bir gün kitap okuduğu sırada kütüphanede bulunan Vasıf Çınar; “Paşam Samsun’a kitap okuyarak mı çıktınız?” diye sorar. Gazi Paşa ise gülümseyerek; “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım” şeklinde yanıt verir. Gazi Paşa aynı zamanda yazardır. Takımın Muharebe Talimi,

Selanik Asır Matbaası, Selanik, 1908 (Almancadan çeviri).
Cumalı Ordugâhı – Süvari: Bölük, Alay, Liva Talim ve Manevraları, Selanik, 1909.
Ta’biye ve Tatbikat Seyahati, Selanik Askeri Matbaası, 1911.
Bölüğün Muharebe Talimi, 1912 (Almancadan çeviri).
Ta’biye Meselesinin Halli ve Emirlerin Suret-i Tahririne Dair Nasayih, Edirne Sanayi Mektebi Matbaası, 1916.
Taʼlîm ve Terbiye-i Askeriye  Hakkında Nokta-i Nazarlar, Edirne Sanayi Mektebi Matbaası, 1916.
Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Minber Matbaası, 1918.
Nutuk, Türk Tayyare Cemiyeti, Ankara, 1927.
Vatandaş için Medeni Bilgiler, Milliyet Matbaası, İstanbul, 1930.
Geometri, 1937. Kitaplarını Gazi Mustafa Kemal Paşa yazmıştır. Bizim yazmaktan ziyade öncelikle okumayı arttırmamız lazım. Bize miras bırakılan bu Cumhuriyetin kültür seviyesini yükseltip birkaç satır öncesinde değindiğim cehaleti azaltmak ve yok etmek istiyorsak hiç durmadan, oturmadan hatta belki de yürüyerek okumalıyız. Bu ülke, bu Cumhuriyet bizlerin, hepimizin o yüzden sadece biz yazarlara değil okurlarımıza da çok büyük görevler düşüyor. Bugün uzun süreli bilgilendirici videoları bile izlemeden geçiyoruz. Çok sayfalı kitapları okumaktan kaçınıyoruz. Başarının tek yolu kaçmak değil üzerine gitmektir. Kitap ve sanatla kalın… Çünkü; “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyor Ulu çınarımız.

Umut Berberoğlu

Related Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir